Bursa Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (BUSİAD) ile Bursa Felsefe Kulübü’nün birlikte düzenlediği Açık Kapı Toplantıları / Felsefe Söyleşilerinin 2023-2024 döneminin ilk toplantısında, “Türkiye’de Sosyal Felsefenin Dünü ve Bugünü” konuşuldu.
Haber Giriş Tarihi: 25.10.2023 12:18
Haber Güncellenme Tarihi: 25.10.2023 12:18
Kaynak: İGF Haber
BURSA (İGFA) - Moderatörlüğünü Bursa Uludağ Üniversitesi Felsefe Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Metin Becermen’in yaptığı toplantıda konuşan Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kurtul Gülenç, sosyal felsefenin Platon’la başlatılabileceğini kaydetti. Prof. Dr. Gülenç, Platon'un Devlet adlı eserinde iyi bir toplumun nasıl inşaa edilebileceğini tartıştığını kaydetti.
Türkiye’de ise sosyal felsefenin 1933’te üniversite reformuyla hayatımıza girdiğini ifade eden Prof. Dr. Gülenç, “Darülfünun’un İstanbul Üniversitesi olmasıyla başlayan bir süreç de diyebiliriz. Cumhuriyetin kurucu kadrosu bunu gerçekleştirdi”. Prof. Dr. Macit Gökberk’in bu dönem için en önemli isim olduğunu ifade eden Prof. Dr. Gülenç, Gökberk’in felsefenin Türkçe yapılmasına çok önemli bir katkısının olduğunu da ifade etti. Prof. Dr. Gülenç, 1933-1960 arasının Türkiye’de cumhuriyetin aydınlanmacı anlayışın oturtulmaya çalışıldığı bir dönemi temsil ettiğini ve pozitivizmin etkisindeki dönem olduğunu da kaydetti. Bu dönemin ulus çizgisinde bir kültür oluşturmayı da gündeme getirdiğini ve burada Macit Gökberk'in katkısının büyük olduğunu söyledi.
1960-1980 arasındaki siyasal hareketlerin de sosyal felsefenin konusu haline geldiği, bu dönemde ulusal ve sınıf temelli hareketlerin ön plana çıktığını ifade eden Prof. Dr, Gülenç, 1980’ler sonrası ise mikro tarihi konuların öne çıktığını belirtti.
Gülenç, gelen sorular üzerine ise günümüzde ise toplum ve doğa ayrımının olmadığın bir tartışmanın özellikle pandemiyle gündeme geldiğini de kaydetti.
Toplantı daha sonra Prof. Dr. Gülenç ve Prof. Dr. Becermen’e “Kır Çiçekleri Okusun Diye” kampanyasına yapılan bağış sertifikalarının verilmesiyle sona erdi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Türkiye’de sosyal felsefe BUSİAD’da konuşuldu
Bursa Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (BUSİAD) ile Bursa Felsefe Kulübü’nün birlikte düzenlediği Açık Kapı Toplantıları / Felsefe Söyleşilerinin 2023-2024 döneminin ilk toplantısında, “Türkiye’de Sosyal Felsefenin Dünü ve Bugünü” konuşuldu.
BURSA (İGFA) - Moderatörlüğünü Bursa Uludağ Üniversitesi Felsefe Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Metin Becermen’in yaptığı toplantıda konuşan Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kurtul Gülenç, sosyal felsefenin Platon’la başlatılabileceğini kaydetti. Prof. Dr. Gülenç, Platon'un Devlet adlı eserinde iyi bir toplumun nasıl inşaa edilebileceğini tartıştığını kaydetti.
Türkiye’de ise sosyal felsefenin 1933’te üniversite reformuyla hayatımıza girdiğini ifade eden Prof. Dr. Gülenç, “Darülfünun’un İstanbul Üniversitesi olmasıyla başlayan bir süreç de diyebiliriz. Cumhuriyetin kurucu kadrosu bunu gerçekleştirdi”. Prof. Dr. Macit Gökberk’in bu dönem için en önemli isim olduğunu ifade eden Prof. Dr. Gülenç, Gökberk’in felsefenin Türkçe yapılmasına çok önemli bir katkısının olduğunu da ifade etti. Prof. Dr. Gülenç, 1933-1960 arasının Türkiye’de cumhuriyetin aydınlanmacı anlayışın oturtulmaya çalışıldığı bir dönemi temsil ettiğini ve pozitivizmin etkisindeki dönem olduğunu da kaydetti. Bu dönemin ulus çizgisinde bir kültür oluşturmayı da gündeme getirdiğini ve burada Macit Gökberk'in katkısının büyük olduğunu söyledi.
1960-1980 arasındaki siyasal hareketlerin de sosyal felsefenin konusu haline geldiği, bu dönemde ulusal ve sınıf temelli hareketlerin ön plana çıktığını ifade eden Prof. Dr, Gülenç, 1980’ler sonrası ise mikro tarihi konuların öne çıktığını belirtti.
Gülenç, gelen sorular üzerine ise günümüzde ise toplum ve doğa ayrımının olmadığın bir tartışmanın özellikle pandemiyle gündeme geldiğini de kaydetti.
Toplantı daha sonra Prof. Dr. Gülenç ve Prof. Dr. Becermen’e “Kır Çiçekleri Okusun Diye” kampanyasına yapılan bağış sertifikalarının verilmesiyle sona erdi.
Kaynak: İGF Haber
Son Haberler
Dağdağan hem şifa, hem de çocukların oyun kaynağı
Yorçu’nun imza günü gerçekleştirildi
OEDAŞ’tan Bilecik'te ikinci yüzyıla ‘hatıra ormanı’
Pazaryerili kadınlardan Konya'ya kültür gezisi
300 yıllık ‘Tabiat Eczanesi’ ile şifa buluyorlar
TOFAŞ'ın konuğu Igokea m:TEL
Bursa Yıldırım'dan kardeş ilçeye gençlik parkı
Antalya'nın girişimcilik dünyası
Konya 'ünvanını' gururla taşıdı
Kartepe’nin modern mimarili camisi yükseliyor
İnegöl Belediyespor oryantiringde rakipsiz
Adıyaman'da firari hükümlü yakalandı!
7 günlük turist vizesiyle gidilecek 10 ada
Konya 'AGORA Toplantısı'na ev sahipliği yaptı
Çayırova Millet Bahçesi'ne bin 500 ağaç