Edirne'de Keşan Kent Konseyi Başkanı Dr. Uğur Özdağlı, TBMM’ye sunulan torba yasanın zeytinlikler, ormanlar ve kıyılar için bir yıkım getireceğini belirterek, yasanın doğaya ve halkın iradesine darbe vuracağını söyledi.
Erdoğan DEMİR / EDİRNE (İGFA) - Keşan Kent Konseyi Başkanı Dr. Uğur Özdağlı, TBMM’ye sunulan torba yasa tasarısına sert tepki göstererek, yasanın doğaya karşı bir savaş ilanı olduğunu ve meclisten geçmemesi gerektiğini vurguladı.
Zeytinlikler, ormanlar, meralar ve kıyıların “yatırım alanı” adı altında talan edileceğini savunan Özdağlı, tasarının halkın ve çevrenin sesini susturmayı amaçladığını ifade etti.
“DOĞANIN ÇIĞLIĞI DUYULMUYOR”
Özdağlı, açıklamasında, “Sessiz bir çığlık yükseliyor bu topraklardan. Zeytin ağaçlarından, ormanlardan, toprağın kalbinden gelen bu çığlık ‘durun!’ diyor. Ama duyan yok,” diyerek yasanın doğanın son direnç noktalarını yok edeceğini belirtti. Tasarıyla, ÇED süreçlerinin hızlandırılacağını ve çevresel etkilerin göz ardı edileceğini savunan Özdağlı, “Artık ‘Bu ormanda ne yaşar?’ diye sormadan kepçe girecek, dinamit patlayacak” dedi.
HALK VE DEMOKRASİ DIŞARIDA KALIYOR
Yasanın, karar alma süreçlerinde yerel halkı, çevre örgütlerini ve uzmanları devre dışı bırakacağını vurgulayan Özdağlı, tüm yetkinin Saray’da kurulacak bir üst kurula devredileceğini belirtti. “Halk dışarıda, uzman dışarıda, doğa dışarıda. İçeride sadece yatırımcı var,” diyen Özdağlı, itiraz hakkının ortadan kaldırıldığını ve kararların “stratejik yatırım” kılıfıyla hukukun üstüne çıkarılacağını ifade etti. Bu durumun demokrasiye darbe olduğunu savundu.
RANT MI, KAMU YARARI MI?
Özdağlı, yasanın “kamu yararı” iddiasıyla sunulduğunu ancak köylülerin zeytinliklerinin elinden alındığını, tarım alanlarının maden sahalarına dönüştürüldüğünü ve yaylalara taş ocakları kurulduğunu belirtti. “Kamu yararı deniyor, ama hangi kamu? Kazanan rant, kaybeden bizler,” diyerek yasanın çevre ve halk aleyhine olduğunu vurguladı.
Yasanın geçmesi halinde sadece ağaçların değil, vicdanların da budanacağını söyleyen Özdağlı, toprağın yaşanmaz hale geleceğini, köylerin boşalacağını ve derelerin kuruyacağını ifade etti. “Ama biz susmayacağız,” diyerek çevrecilere ve halka mücadele çağrısı yaptı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Keşan Kent Konseyi’nden torba yasaya sert tepki
Keşan Kent Konseyi’nden torba yasaya sert tepki
Edirne'de Keşan Kent Konseyi Başkanı Dr. Uğur Özdağlı, TBMM’ye sunulan torba yasanın zeytinlikler, ormanlar ve kıyılar için bir yıkım getireceğini belirterek, yasanın doğaya ve halkın iradesine darbe vuracağını söyledi.
Erdoğan DEMİR / EDİRNE (İGFA) - Keşan Kent Konseyi Başkanı Dr. Uğur Özdağlı, TBMM’ye sunulan torba yasa tasarısına sert tepki göstererek, yasanın doğaya karşı bir savaş ilanı olduğunu ve meclisten geçmemesi gerektiğini vurguladı.
Zeytinlikler, ormanlar, meralar ve kıyıların “yatırım alanı” adı altında talan edileceğini savunan Özdağlı, tasarının halkın ve çevrenin sesini susturmayı amaçladığını ifade etti.
“DOĞANIN ÇIĞLIĞI DUYULMUYOR”
Özdağlı, açıklamasında, “Sessiz bir çığlık yükseliyor bu topraklardan. Zeytin ağaçlarından, ormanlardan, toprağın kalbinden gelen bu çığlık ‘durun!’ diyor. Ama duyan yok,” diyerek yasanın doğanın son direnç noktalarını yok edeceğini belirtti. Tasarıyla, ÇED süreçlerinin hızlandırılacağını ve çevresel etkilerin göz ardı edileceğini savunan Özdağlı, “Artık ‘Bu ormanda ne yaşar?’ diye sormadan kepçe girecek, dinamit patlayacak” dedi.
HALK VE DEMOKRASİ DIŞARIDA KALIYOR
Yasanın, karar alma süreçlerinde yerel halkı, çevre örgütlerini ve uzmanları devre dışı bırakacağını vurgulayan Özdağlı, tüm yetkinin Saray’da kurulacak bir üst kurula devredileceğini belirtti. “Halk dışarıda, uzman dışarıda, doğa dışarıda. İçeride sadece yatırımcı var,” diyen Özdağlı, itiraz hakkının ortadan kaldırıldığını ve kararların “stratejik yatırım” kılıfıyla hukukun üstüne çıkarılacağını ifade etti. Bu durumun demokrasiye darbe olduğunu savundu.
RANT MI, KAMU YARARI MI?
Özdağlı, yasanın “kamu yararı” iddiasıyla sunulduğunu ancak köylülerin zeytinliklerinin elinden alındığını, tarım alanlarının maden sahalarına dönüştürüldüğünü ve yaylalara taş ocakları kurulduğunu belirtti. “Kamu yararı deniyor, ama hangi kamu? Kazanan rant, kaybeden bizler,” diyerek yasanın çevre ve halk aleyhine olduğunu vurguladı.
Yasanın geçmesi halinde sadece ağaçların değil, vicdanların da budanacağını söyleyen Özdağlı, toprağın yaşanmaz hale geleceğini, köylerin boşalacağını ve derelerin kuruyacağını ifade etti. “Ama biz susmayacağız,” diyerek çevrecilere ve halka mücadele çağrısı yaptı.
Kaynak: İGF Haber
Son Haberler
Erdoğan ile Putin arasında kritik görüşme yapıldı
KTO, makine ve takım tezgahları sektörünün nabzını tuttu
PTT'den 185. yıla özel sergi
Muğla Büyükşehir'den doğal dokuyu koruyan hamle
İzmit’te yeni yıl heyecanı Köseoğlu Sokak Şenliği'nde
Başkan Zinnur Büyükgöz, Gebzeli genç sporcularla buluştu
Keşan’da hava kirliliği alarm verdi! Partikül madde seviyesi 285'e ulaştı
CHP’li Sarıgül: Futbolda temiz eller operasyonu şart
Başkan Bozbey: Mudanya’yı Uludağ’dan denize ulaşılabilir, çağdaş kıyı kentine dönüştürüyoruz
ARNİAD ailesi Arnavut öğrencilerle buluştu
Asgari ücretle ilgili ilk toplantı yapıldı... İkincisi ayın 18'inde
1,46 milyar TL tarımsal destek hesaplarda
Batman Kozluk Devlet Hastanesi'ne 2 yeni diyaliz cihazı
Cengiz Aytmatov Ankara Keçiören’de anıldı
Bursa yeni yıl coşkusuna hazır