BİTKİDEN Dünya Çevre Günü’nde bitkisel dönüşüme dikkat çekti
BİTKİDEN Dünya Çevre Günü’nde bitkisel dönüşüme dikkat çekti
BİTKİDEN Dünya Çevre Günü’nde bitkisel dönüşüme dikkat çekti
Haber Giriş Tarihi: 04.06.2025 23:20
Haber Güncellenme Tarihi: 04.06.2025 23:20
Kaynak:
İGF Haber
Dünya Çevre Günü vesilesiyle sürdürülebilir gıda sistemlerine geçişin önemine dikkat çeken BİTKİDEN Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Akdağ; iklim krizi, ekosistem tahribatı ve gıda güvenliği sorunlarının temelinde yer alan mevcut gıda üretim modellerinin değişmesi gerektiğine vurgu yaptı.
İSTANBUL (İGFA) - Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP), her yıl 5 Haziran’da kutlanan Dünya Çevre Günü’nde tüm dünyaya sistemleri dönüştürme çağrısı yapıyor. Bu çağrı, yalnızca bireysel değil, bütüncül ve yapısal bir dönüşümün gerekliliğini vurguluyor. Bu kapsamda açıklamalarda bulunan Bitki Bazlı Gıdalar Derneği (BİTKİDEN) Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Akdağ, çevresel sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi için, gıda sistemlerinin işleyişinin; iklim krizi ve beslenme sorunları karşısında yeniden değerlendirilerek, çok paydaşlı çözümlerle güçlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
Avrupa Birliği’nin 2050 net sıfır hedefi doğrultusunda, 2040 yılına kadar emisyonların %90 oranında azaltılması öngörülüyor. Akdağ, bu hedefin sadece enerjiyle değil, tarım ve gıdada köklü bir dönüşümle mümkün olabileceğine dikkat çekti. “Gıda üretiminde çevresel etkisi düşük, sorumlu ve sürdürülebilir yaklaşımları benimsemek artık bir tercih değil, zorunluluk. Bitki bazlı gıdalar, bu dönüşümün anahtarı olabilir. Doğaya daha az yük bindiren, kaynakları daha verimli kullanan bu sistem, iklim hedeflerine ulaşmak için elimizdeki en güçlü araçlardan biri” dedi.
“Bitki bazlı beslenme, iklim krizine karşı en etkili adımlardan biri”
Bitki bazlı beslenmenin iklim krizine karşı en etkili adımlardan biri olduğuna dikkat çeken BİTKİDEN Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Akdağ, “Yapılan araştırmalara göre bitkisel protein kaynaklarını artırmak, gıda sistemlerinin toplam çevresel etkilerini azaltmak için en güçlü müdahale yöntemlerinden biri olarak öne çıkıyor. Bitki bazlı üretim sistemleri, %47 daha az arazi kullanıyor ve %70’e varan oranda sera gazı emisyonunu düşürme potansiyeli sunuyor. Bu sistemlerin yaygınlaşması, aynı zamanda pestisit ve veteriner ilaçlarına olan bağımlılığı azaltarak toprağın ve suyun korunmasına katkı sağlıyor; ayrıca biyolojik çeşitliliğin desteklenmesine ve ekosistem hizmetlerinin güçlenmesine de yardımcı oluyor” dedi.
Akdağ, bu hedefin sadece enerjiyle değil, tarım ve gıdada köklü bir dönüşümle mümkün olabileceğine dikkat çekti. “Uluslararası analizler de bu görüşü destekliyor. Boston Consulting Group’un "Food for Thought" raporuna göre, bitki bazlı proteinlere geçiş, karbon ayak izini azaltmak açısından bireylerin yapabileceği en etkili tercihlerden biri. Raporda, bu dönüşümün 2035 yılına kadar 1 gigaton karbon emisyonunu önleme potansiyeline sahip olduğu ve bu yönüyle elektrikli araçlara geçişten bile daha büyük etki yaratabileceği belirtiliyor.”
“Çevre için bireysel tercihlerin önemi artıyor”
Bireysel beslenme tercihlerinin çevre üzerindeki etkilerine de değinen Akdağ, şöyle devam etti: “WHO (Dünya Sağlık Örgütü) tarafından yayınlanan verilere göre, sağlıklı bir bitki bazlı diyetin benimsenmesi yalnızca çevreye değil, bireysel sağlığa da önemli katkılar sağlıyor. Tam tahıl, sebze, meyve ve baklagil tüketiminin artması; kronik hastalıkların azalmasında etkiliyken, gıda güvenliğini riskini de düşürüyor. Bitki bazlı gıdaların çevresel ayak izi düşük olduğu gibi, sağlık sistemleri üzerindeki uzun vadeli yükü de azaltıyor.”
“Sıfır emisyon hedefi için tabaklarımız değişmeli”
BİTKİDEN olarak 2025 Dünya Çevre Günü vesilesiyle, sadece plastik atıkların değil, gıda sistemlerinin tamamının dönüştürülmesi gerektiğini savunduklarını dile getiren Ebru Akdağ, “Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın da işaret ettiği gibi geçişin adil ve kapsayıcı olması için gıda sisteminin tüm paydaşlarının eş zamanlı hareket etmesi gerekiyor. Bu sebeple sıfır emisyon hedefine önce sofralarımızdan başlamalıyız. Bitkisel temelli bir gıda sistemi, doğayla uyumlu, sağlıklı ve sürdürülebilir bir geleceğin anahtarıdır” diyerek sözlerini tamamladı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Marmara TV
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
BİTKİDEN Dünya Çevre Günü’nde bitkisel dönüşüme dikkat çekti
BİTKİDEN Dünya Çevre Günü’nde bitkisel dönüşüme dikkat çekti
Dünya Çevre Günü vesilesiyle sürdürülebilir gıda sistemlerine geçişin önemine dikkat çeken BİTKİDEN Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Akdağ; iklim krizi, ekosistem tahribatı ve gıda güvenliği sorunlarının temelinde yer alan mevcut gıda üretim modellerinin değişmesi gerektiğine vurgu yaptı.
İSTANBUL (İGFA) - Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP), her yıl 5 Haziran’da kutlanan Dünya Çevre Günü’nde tüm dünyaya sistemleri dönüştürme çağrısı yapıyor. Bu çağrı, yalnızca bireysel değil, bütüncül ve yapısal bir dönüşümün gerekliliğini vurguluyor. Bu kapsamda açıklamalarda bulunan Bitki Bazlı Gıdalar Derneği (BİTKİDEN) Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Akdağ, çevresel sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi için, gıda sistemlerinin işleyişinin; iklim krizi ve beslenme sorunları karşısında yeniden değerlendirilerek, çok paydaşlı çözümlerle güçlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
Avrupa Birliği’nin 2050 net sıfır hedefi doğrultusunda, 2040 yılına kadar emisyonların %90 oranında azaltılması öngörülüyor. Akdağ, bu hedefin sadece enerjiyle değil, tarım ve gıdada köklü bir dönüşümle mümkün olabileceğine dikkat çekti. “Gıda üretiminde çevresel etkisi düşük, sorumlu ve sürdürülebilir yaklaşımları benimsemek artık bir tercih değil, zorunluluk. Bitki bazlı gıdalar, bu dönüşümün anahtarı olabilir. Doğaya daha az yük bindiren, kaynakları daha verimli kullanan bu sistem, iklim hedeflerine ulaşmak için elimizdeki en güçlü araçlardan biri” dedi.
“Bitki bazlı beslenme, iklim krizine karşı en etkili adımlardan biri”
Bitki bazlı beslenmenin iklim krizine karşı en etkili adımlardan biri olduğuna dikkat çeken BİTKİDEN Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Akdağ, “Yapılan araştırmalara göre bitkisel protein kaynaklarını artırmak, gıda sistemlerinin toplam çevresel etkilerini azaltmak için en güçlü müdahale yöntemlerinden biri olarak öne çıkıyor. Bitki bazlı üretim sistemleri, %47 daha az arazi kullanıyor ve %70’e varan oranda sera gazı emisyonunu düşürme potansiyeli sunuyor. Bu sistemlerin yaygınlaşması, aynı zamanda pestisit ve veteriner ilaçlarına olan bağımlılığı azaltarak toprağın ve suyun korunmasına katkı sağlıyor; ayrıca biyolojik çeşitliliğin desteklenmesine ve ekosistem hizmetlerinin güçlenmesine de yardımcı oluyor” dedi.
Akdağ, bu hedefin sadece enerjiyle değil, tarım ve gıdada köklü bir dönüşümle mümkün olabileceğine dikkat çekti. “Uluslararası analizler de bu görüşü destekliyor. Boston Consulting Group’un "Food for Thought" raporuna göre, bitki bazlı proteinlere geçiş, karbon ayak izini azaltmak açısından bireylerin yapabileceği en etkili tercihlerden biri. Raporda, bu dönüşümün 2035 yılına kadar 1 gigaton karbon emisyonunu önleme potansiyeline sahip olduğu ve bu yönüyle elektrikli araçlara geçişten bile daha büyük etki yaratabileceği belirtiliyor.”
“Çevre için bireysel tercihlerin önemi artıyor”
Bireysel beslenme tercihlerinin çevre üzerindeki etkilerine de değinen Akdağ, şöyle devam etti: “WHO (Dünya Sağlık Örgütü) tarafından yayınlanan verilere göre, sağlıklı bir bitki bazlı diyetin benimsenmesi yalnızca çevreye değil, bireysel sağlığa da önemli katkılar sağlıyor. Tam tahıl, sebze, meyve ve baklagil tüketiminin artması; kronik hastalıkların azalmasında etkiliyken, gıda güvenliğini riskini de düşürüyor. Bitki bazlı gıdaların çevresel ayak izi düşük olduğu gibi, sağlık sistemleri üzerindeki uzun vadeli yükü de azaltıyor.”
“Sıfır emisyon hedefi için tabaklarımız değişmeli”
BİTKİDEN olarak 2025 Dünya Çevre Günü vesilesiyle, sadece plastik atıkların değil, gıda sistemlerinin tamamının dönüştürülmesi gerektiğini savunduklarını dile getiren Ebru Akdağ, “Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın da işaret ettiği gibi geçişin adil ve kapsayıcı olması için gıda sisteminin tüm paydaşlarının eş zamanlı hareket etmesi gerekiyor. Bu sebeple sıfır emisyon hedefine önce sofralarımızdan başlamalıyız. Bitkisel temelli bir gıda sistemi, doğayla uyumlu, sağlıklı ve sürdürülebilir bir geleceğin anahtarıdır” diyerek sözlerini tamamladı.
Kaynak: İGF Haber
Son Haberler
TAV İşletme Hizmetleri New York JFK Havalimanı’nda üçüncü yolcu salonunu açtı
Tatil yerleri sessiz, tüketici temkinli: 2025 yazı durgun geçiyor
Türkiye’nin ilk dijital su altı haritası hazırlanıyor
Aksa Bursa'dan doğal gazda kaçak arama mesaisi
19. Ulusal Dağcılık Festivali, Büyükşehir’in katkılarıyla gerçekleşti
Körfez Seferleri Bursa'da başladı
Türkiye internette dünya ortalamasının üzerinde
Büyükşehir'den yangın bölgesine yem desteği
Büyükşehirden Çifteler’e Cumhuriyet Meydanı
TAYK – Eker Olympos Regatta, 13. yılında rüzgârla yarışıyor
Üsküdar Belediyesi'nden İzmir'e yangın desteği
İBB'den şeffaf mülakatlı istihdam
Kayseri Melikgazi personeline protokol eğitimi
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı gözaltında
Kayseri Büyükşehir'den şoförler için yatırım