Telefonundan ayrı kalma korkusu ruh sağlığını etkiliyor!
Telefonundan ayrı kalma korkusu ruh sağlığını etkiliyor!
Telefonundan ayrı kalma korkusu ruh sağlığını etkiliyor!
Haber Giriş Tarihi: 08.12.2025 18:51
Haber Güncellenme Tarihi: 08.12.2025 18:51
Kaynak:
İGF Haber
Nomofobinin, akıllı telefondan uzak kalma veya şarjın bitmesi düşüncesiyle ortaya çıkan derin bir kaygı olduğunu belirten uzmanlar, bu durumun yıkıcı psikolojik sonuçları olabileceğini söylüyor.
İSTANBUL (İGFA) - Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, giderek daha fazla kişiyi etkileyen nomofobi hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.
“No mobile phone phobia” teriminden türetilen nomofobinin, yalnızca bir endişe değil, kişinin dış dünyayla bağının kopacağına dair derin bir korku içerdiğini vurgulayan Aydın, özellikle dijital dünyanın merkezinde yer alan gençlerde, sosyal medya kullanıcılarında ve kaygı eğilimli bireylerde nomofobinin daha yaygın görüldüğünü belirterek, “Telefon artık sadece bir iletişim aracı değil; kimlik ve sosyal statünün bir parçası haline geldi” dedi.
“BEYİN ŞARJ AZALMASINI TEHDİT OLARAK ALGILIYOR”
Aydın, telefonun şarjı düştüğünde beynin bu durumu bir tehlike gibi algıladığını ve ‘savaş ya da kaç’ tepkisinin devreye girdiğini ifade ederek, kalp çarpıntısı, terleme, nabız artışı, titremenin yaşandığını kaydetti. Bu belirtilerin doğal stres tepkileri olduğunu belirten Aydın, bazı kişilerde nomofobinin “hayali titreşim” gibi yanılsamalara bile yol açabildiğini aktardı.
Nomofobinin kronikleşmesi durumunda kişinin yaşam kalitesini ciddi şekilde bozduğunu ifade eden Aydın, uzun vadede şu risklerin ortaya çıkabileceğini söyledi.
“Telefonla aşırı bağ kurmak, gerçek dünyadaki sosyal ilişkilerin zayıflamasına neden oluyor” diyen Aydın, şu konulara dikkati çekti:
“Sürekli gelen bildirimler, telefonun çekiciliğini artırarak ondan uzak durmayı zorlaştırır. Ayrıca, evde veya işte telefonun kullanılmaması gereken ‘sınırlı bölgeler’ belirlenmesi öneriliyor; örneğin yatak odasına telefon sokmamak gibi. Bu tür pratikler, kişinin telefondan bağımsız var olabileceğini ve şarjının bitmesinin bir felaket olmadığını fark etmesine yardımcı olur. Eğer bu alışkanlıklar yeterli olmazsa, bilişsel davranışçı terapi (BDT) gibi yöntemlerle bir uzmandan destek almak, nomofobinin altında yatan düşünce kalıplarını değiştirmede oldukça faydalı olabilir.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Telefonundan ayrı kalma korkusu ruh sağlığını etkiliyor!
Telefonundan ayrı kalma korkusu ruh sağlığını etkiliyor!
Nomofobinin, akıllı telefondan uzak kalma veya şarjın bitmesi düşüncesiyle ortaya çıkan derin bir kaygı olduğunu belirten uzmanlar, bu durumun yıkıcı psikolojik sonuçları olabileceğini söylüyor.
İSTANBUL (İGFA) - Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, giderek daha fazla kişiyi etkileyen nomofobi hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.
“No mobile phone phobia” teriminden türetilen nomofobinin, yalnızca bir endişe değil, kişinin dış dünyayla bağının kopacağına dair derin bir korku içerdiğini vurgulayan Aydın, özellikle dijital dünyanın merkezinde yer alan gençlerde, sosyal medya kullanıcılarında ve kaygı eğilimli bireylerde nomofobinin daha yaygın görüldüğünü belirterek, “Telefon artık sadece bir iletişim aracı değil; kimlik ve sosyal statünün bir parçası haline geldi” dedi.
“BEYİN ŞARJ AZALMASINI TEHDİT OLARAK ALGILIYOR”
Aydın, telefonun şarjı düştüğünde beynin bu durumu bir tehlike gibi algıladığını ve ‘savaş ya da kaç’ tepkisinin devreye girdiğini ifade ederek, kalp çarpıntısı, terleme, nabız artışı, titremenin yaşandığını kaydetti. Bu belirtilerin doğal stres tepkileri olduğunu belirten Aydın, bazı kişilerde nomofobinin “hayali titreşim” gibi yanılsamalara bile yol açabildiğini aktardı.
Nomofobinin kronikleşmesi durumunda kişinin yaşam kalitesini ciddi şekilde bozduğunu ifade eden Aydın, uzun vadede şu risklerin ortaya çıkabileceğini söyledi.
“Telefonla aşırı bağ kurmak, gerçek dünyadaki sosyal ilişkilerin zayıflamasına neden oluyor” diyen Aydın, şu konulara dikkati çekti:
“Sürekli gelen bildirimler, telefonun çekiciliğini artırarak ondan uzak durmayı zorlaştırır. Ayrıca, evde veya işte telefonun kullanılmaması gereken ‘sınırlı bölgeler’ belirlenmesi öneriliyor; örneğin yatak odasına telefon sokmamak gibi. Bu tür pratikler, kişinin telefondan bağımsız var olabileceğini ve şarjının bitmesinin bir felaket olmadığını fark etmesine yardımcı olur. Eğer bu alışkanlıklar yeterli olmazsa, bilişsel davranışçı terapi (BDT) gibi yöntemlerle bir uzmandan destek almak, nomofobinin altında yatan düşünce kalıplarını değiştirmede oldukça faydalı olabilir.”
Kaynak: İGF Haber
Son Haberler
Turizm sektöründe yeni dönem... Otellerde kimlik fotokopisi alma dönemi resmen bitti!
Gebze Belediyesi Shumen Belediye Başkanı Kristov’u ağırladı
TFF’den yeni disiplin sevkleri... 27 futbolcu ve 22 hakem tedbirli olarak PFDK’ya sevk edildi
Gonca’da hidroterapi tedavisi hayatları değiştiriyor... Suyun gücüyle rehabilitasyon
NADMEX 2025 12 binden fazla ziyaretçi ağırladı
Bursa Büyükşehir Zabıtası'ndan Harmancık'ta sıkı denetim
Kocaeli ulaşımı geleceğe hazırlanıyor... Raylı sistem taşımacılığının pay iki katına çıkarılacak
Karting şampiyonlarını Körfez belirleyecek
Başkan Alemdar: Sakarya ve çevresine zarar veren hiçbir yapıya müsaade etmeyiz
Bursa'da gençler tarıma, yerel üretim geleceğe taşınıyor... Bursa tarımına büyük destek
8. Uluslararası Yeşil Binalar ve Şehirler Zirvesi'nde sürdürülebilir gelecek tartışıldı
Gümrük teminatları artık tek noktadan takip edilecek
Safi Çorum Şeker, yeni sezona modern tesislerle giriyor
İBB Bölgesel İstihdam'da yeni durak Tuzla
Bakanı Bolat: AB Yeşil Mutabakatı'na uymak zorundayız